bugün
yenile
    /
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kavuşamamaktır. bugüne kadar aşk ne denildiğinde tek diyebildiğim buydu. bugün hala aynı. dibine kadar aşığım. yana yana bekliyorum. gelecek diye. bugün dün yarın bekleyebilirim, beklerimde. ama ben küllerinden doğabilcek bir anka da deilim. tükenmeden cacık bey.
    2. -2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşk kalbimi yakan bir volkan gibidir
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşk bir sudur iç iç kudur
      1bunu okudukça insanın aşık olası geliyor - brucewayne 03.06.2017 23:10:36 |#3570311
      1öyle - nightowl 03.06.2017 23:13:11 |#2464455
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşk içimde sönmeyen bir ateş.
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşk kalbini kuruttukça kurutan fakat bir kere yedikten sonra asla bırakamayacağınız bir meyvedir
    6. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir denemede örnek metin içinde verilmiş bir tanım vardı belki mevla'na belki yunus emre kim bilir kime ait ama tanım beni benden almıştı "aşk, alevden denizlerde mumdan gemilerle yüzmek gibidir" demiş be ne güzel demiş
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nefret etsen de vazgeçememektir
    8. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşk: sende olmayan bir şeyi, senden istemeyen birine vermektir.
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşk insanın amına koyan şeydir. hadi eyv.
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşk; kalbini bir başkasının merhametine emanet etmektir.
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "aşk kalbimi yakan bi volkan gibidir, en sevdiğim tatlı kazan dibidir." kemal sunal
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      whatsapta çevrimiçi oluşunu izlerken ekranı sevdiğimi fark ettim, sonra profil fotoğrafından öperken gözlerimden yaş düştüğünü.
    13. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hz. ibrahim'dir aşk. her seferinde yanılgıya düşen ve her seferinde yılmadan gerçek aşkı arayan hz.ibrahim'dir. hz. ibrahim' de hepimiz gibi sevgisine dğebilecek birisini arıyordu. yüreğine sığmayan, her şeyle paylaşabilecek kadar büyük bi sevgiydi ondaki. bu sevgi o'nu inanca sürüklüyordu. bir şeylere inanmak, o'nun uğruna yaşamak gibi. belki bizim bildiğimiz 'aşk'a benziyor ama daha farkşı bir boyutta "ilahi" ölçüde arıyordu. ilk başta yıldızlara bakmış, hayran olmuş ve "benim Rabbim budur" demişti. o kadar etkilenmişti. o kadar bağlanmıştı işte. sonra yıldız kayıp gidince "ben batıp gidenleri sevmem" demişti. sonra ay'ı görmüş, yine hayran olmuş ve yine "benim Rabbim budur" demişti. bu sefer yine çok etkilenmişti ama ay da batıp gidince yine "ben batıp gidenleri sevmem" demişti. sonra güneş'i görmüş, yine hayran olmuş, yine çok etkilenmiş, yine "benim Rabbim budur" demiş ve sonunda yine "ben batıp gidenleri sevmem" demişti. en sonda ise yıldızların, ayın, güneşin asıl sahibini bulmuş ve "benim Rabbim budur" demişti üstelik bu sefer yanılmamıştı. tüm sevgisini, inancını, bağlılığını adayacağı kimseyi bulmuştu artık. işte ben insan ilişkilerini de buna benzetiyorum. içimizdeki o eşsiz ve devasa sevgiyi önümüze çıkan çoğu fırsatta harcamak gibi bi yanılgıya düşüyoruz. inancımızı,bağlılığımızı o insana adıyoruz. her seferinde diyoruz "benim aşkım budur" diye. ve hepsi birer birer gidiyorlar, gidecekler. taki en doğrusunu bulana kadar. ürkek ve çekingen davranacağız belki her denemede ama bulunca haykıracağız "benim aşkım budur" diye. her şeyden sonra tekrarlayacağız işte; "gele de gidene de eyvallah ama biz çekip gidenleri sevmeyiz, sevemeyiz"
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      delilikle ölçülebilen tek şeydir aşk.
    15. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşk, çoğu kişinin bildiği bir şey değildir. bilseydik eğer adı aşk olmazdı. aşk bilinmeyendir, aşk "x" tir. ne zaman o "x" in yerine uygun birisini buluruz işte o zaman aşk bilinmeyenden çıkar ve bilinir olur.
    16. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      merttir.
    17. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bakmaktır aşk. maşuğa odaklanmak saatlerce, detaylarına doymak. karartmak gözlerini dış dünyaya e ondan ibaret olan dünyaya girmektir. duymaktır aşk. sağır edici gürültülerde bile onun narin sesini duymaktır. o hariç herşeye sağır olmaktır. kusursuzluktur aşk. mükemmeldir sevgili çünkü aşk kapatır kusurları, gizler hataları. aşk baştan aşağı o'dur. ne bir eksik ne bir fazla olan kirpikleriyle, zırhı delen ama tende saplanan bakışlarıyla, aklı baştan alan gülümsemesiyle, dünyaya adeta baştan nuh tufanı yaşatan gözyaşlarıyla, civarı cennetten bir bahçeye çeviren kahkahasıyla, tabiatın en derin çukuru olan gamzeleriyle ve göz alıcı güzelliğiyle sevgilidir aşk. ve son olarak: (bkz: aşk yozgatta yaşanıyor güzelim )
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      0kedime kuş arıyorum şu saatten sonra ksskalfmaifnf bu nasıl bir şey yav - lilithimsi 30.06.2018 18:20:45 |#3535684
      0aç kaldığı an yer. aşk böyledir malbayım. - geceucanpirasa 30.06.2018 20:40:29 |#3551968
    19. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      göz göze gelmeyi deli gibi isteyip göz göze gelince gözlerine bakamamaktır.
    20. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "merak. birine karşı, ansızın, bir merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur" -flaubert (bkz: ii dedin kral)
    21. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      of yazıp yazıp sildim aşk ne tam olarak ifade edemiyorum ama çok güzel bir şey ya hele aşık olduğunuz kişinin yanında olabiliyorsanız daha güzel. yüzüne baktıkça ağlayasim geliyor yine sevgilimi özledim ya açmayın şöyle başlıklar
    22. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşk şudur;uykuların kaçar uyuyamazsın uzun bi süre tavanla yada duvarlarla sohbet edersin gözüne uyku girmez aşık olunca,yemekten içmekten kesilirsin aşık olunca,her koşulda onu düşünürsün,ne olursa olsun onun iyiliğini istemektir aşk. bunlar olmuyosa zaten aşk değildir o.
    23. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sözlükler bunu şöyle yazıyor; "Bir kimse ya da bir şeyin varlığına karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu." Felsefede ying-yang diyen var. İnsanlar birbirini tamamlıyor. Herkes aslında yarım. Tamamlanmak için bir başkasını arıyor. Bir ruh arkadaşı. Güvenebileceği bir yoldaş. Comrade! Psikolojide bu iş biraz daha kompleks. Tabiri caizse, her kafadan bir ses çıkıyor. Buluştukları payda, adına early recollections denen, yetişkinliğe dek süren öğretiler. Yani tecrübeler. Ağırlıklı ailenizin ve çevrenizin etkisiyle nasıl birini seçmeniz gerektiğini öğreniyor, bulduğunuz kişiye de aşık olduğunuzu sanıyorsunuz. Bu bölüme ilk başladığım yıllarda, tek geçerli tanımın bu olduğuna inanırdım. Master'da bu tanım bir hayli genişledi ve değişti. Anlatacağım. Peki ya beynimiz? Değişen ne, neden böyle hissediyoruz? Bir kez daha parmak çıtlatacağım. Evet. Aslını soracak olursanız aşk dediğiniz şeyi görüntüleme yöntemleri ile tespit edebiliyoruz. Yani somut bir şey. Mesela; getirin sevgilinizi bana, asgari derecede de bonkör olun, ben sizin birbirinize aşık olup olmadığınızı ispatlarım.(Şaka, etik değil.) Nasıl mı? EEG, FMRI ve Serebro-Spinal sıvı incelemesi. Basitçe; EEG ile standart bir beynin istirahat durumunda, yani rölantide, hangi korteksten ne kadar dalga yayıldığını biliriz. Bu dalgaları birbirinden ayıran şey frekanslardır. Bu uyarılma ve değişimler aşkın davranış biçimlerini ortaya koyuyor desek, yalan söylemiş olmayız sanırım. Aşık adamda yahut kadında bazı beyin bölgeleri bildiğin susuyor. Frontal Korteks iptal mesela.(Avcunuzu alnınıza koyarak, parmaklarınızı saçlarınıza uzattığınızda elinizin kapladığı mesafenin altında burası. Ne kadar büyük, değil mi?) O yüzden aşıkken muhakeme, yok. Benlik duygusu, yok. Tek gerçek o. Sizi düştüğünüz yerden kaldıracak kişi o. Allah o. Eleştirel düşünebilseydiniz, sizi terk eden sevgilinin ardından yüzlerce insanın içinde hüngür hüngür ağlamazdınız mesela. Aşık kişinin yanında yapılan sakarlıklar da buna dahil, evet. Önemli not: Bu değişimlerin çoğu sadece onunla karşılaştığınızda ortaya çıkıyor. Aptallaşmıyorsunuz. Hatta aşıkken ve sevdiğinizi özlemiyorken çok daha verimli çalıştığınızı söyleyebilirim. FMRI'a bağladığınız kadına yahut adama sevdiğinin fotoğrafını gösterdiğinizde, beyninin dikmen pavyonları gibi ışıldadığını görüyoruz. O, la la! Serebro-Spinal sıvı incelemesinde ise; basitçe adamın beynindeki hormonların miktar ve dengesini tahlil ediyoruz. Aşık insanda denge yok tabi. Sadece miktar var. Uçmuş herif! Peki, N A S I L? Aşkı ve o bağlılık duygusunu asıl sağlayan şey güzellik değildir canlarım. Kokudur. Ne kadar güzel olursa olsun, bir türlü aşık olamadığınız yani bedeninizin istemediği insanlar elbet vardır çevrenizde. Alabileceğimiz kokular sınırlıdır. Bir ara bakmıştım, binlerce farklı koku var. Ve kokular, burundaki alıcılarda anahtar kilit sistemiyle çalışırlar. Yani, feromonların bağlanacağı reseptörler belli. O yüzden kadın kokusuna kadın, karpuza karpuz diyorsunuz.(Elektrik süpürgesine de, elektrik süpürgesi :( ) Neyse. Bu koku, vücudunuzun sizin çiftleşebilmeniz için seçtiği en ideal insanın kokusu.(aklıma garavel usta geldi) Iyy, demeyin. Vücudunuzun geçmişi, ben kimim sorunuzu sormanızdan çok daha öncelere dayanıyor. Kokudan sonra mevzuya; karakter, ses, zeka, kültür, statü, sosyo-ekonomik durum gibi konular giriyor. İnsandan insana tüm bu faktörlerin önceliği ve yüzdesi değiştiği için aşkın tanımı da hepimizde farklı. Bu yüzden standart çiftleşme eylemi, insandan insana değişik anlam kazanıyor. Kazansın da zaten. Mesela benim için çiftleşip soy sürdürmek değil, biri ile mutlu bir ömür geçirmek öncelikli. Geçelim bunu. Bazı durumlarda aşk; aşk hem çiftleşme dürtünüzü, hem de duygusallığınızı uyarıyor. İşte bu yüzden o dalyan gibi delikanlılar sizi görünce yumuşak bir topa dönüşüyor. Aşık olduğunuzda hissettiğiniz o iyi hisin kaynağı aslında Nükleus Akkumbens. Ne bu? Ödüllendirilmiş hissi. Bağımlı birinin beyin görüntülerinde, o eylemi yaparken bu kısmın parıldadığını görürüz. Aşıkken de aynısı oluyor. Uyarılma ödül duygusu, ödül duygusu da uyarılma istediğini tetikliyor. Hadi bakalım, kısır döngü. Bu yüzden: Onu gördüğünüzde düşündüğünüz tek şey, gözleri, kirpiklerinin güzelliği ve avuçlarının kokusu oluyor. İstediğiniz kadar iyi bir hatip olun, götüne dut kaçmış bülbül gibi bakıyorsunuz etrafa. Amigdala ufacık bir çekirdek. Savaş ve kaç'ı tetikliyor. Yani korkuyu. Aşık beyinde amigdala baskılanıyor. O yüzden gözü kara yani aşkın. Bu fırtınadan etkilenen bölgelerden biri de; Hipotalamus. Bunun da etkisiyle, onu görünce yüzünüz ısınıyor, kalbiniz atmaya başlıyor, iştahınız kaçıyor, sarkıdaki gibi uykularınız haram oluyor ve hafifçe korkuyorsunuz. Evet, zalım geceler. Buraya kadar anlattığım bazı kritik bölgeler dopaminin cirit attığı yerler. Ve aşık beyninde dopamin ayyuka çıkıyor. Sabahlara kadar koşmak istemenizin ve onu düşünmenizin sebebi işte hep dopamin. Lakin bilinenin aksine serotonin azalıyor. Oksitosin/vazopresin ve serotonin onu görüp sarıldığınızda beyninize "misafir olan" hormonlara dönüşüyor bir anda. O yüzden sadece onunla konuşmak, bir sözünü bile kaçırmamak, yüzünün her kıvrımını izlemek ve sürekli ona sarılmak istiyorsunuz. Hain aşk. Aslında tüm bu olanlar NGF(Nerve Growth Factor) yani sinir büyüme faktörü ve BDNF(Brain-Derived Neurotrophic Factor) yani Beyin-türevli nörotrofik faktör artışlarını sağlıyor. Peki bu ne demek? Nöronlarınızın ömrü uzuyor, beyniniz daha aktif kalıyor demek. Fakbadilik müessesesinde salgılanan tek şey BDNF. O da aslında spor yaptığınızda da gerçekleşiyor. NGF yok. Sevmeden sevişmeyin yani. Çok saçma. Bir sike de faydası yok. Haybeye enerji israfı. Evet. Oksitossin ve Vazopressin denen iki önemli hormon var. Son olarak onlara değinlemk istiyorum. Oksitosin ağırlıklı kadınlarda, vazopressin de ağırlıklı erkeklerde bulunuyor. Fiziksel temasta ortaya çıkıyor. Anneniz. sizi severken de, metrobüste tanımadığınız biri yanlışlıkla tutamaçtaki elinizi tutunca da... Tabii ki aranızdaki fark miktarı. Normal biri dokununca standart salgılanan bu hormonlar, sevdiğiniz saçınızı okşayınca saç köklerinizden fışkırıyor. O an hissettiğiniz erkek/kadın duygusunun kaynağı bu işte. Bu çok mucizevi bir hormon. Her şeye iyi geliyor. Mutlu, güçlü ve huzurlu hissettiriyor. Lakin ömrü kısa işte. saniyeler içinde yarılanıyor. Hızlıca etkisini kaybediyor. Bu da size o kişiyi bağımlılık yapıyor. Yani sürekli eliniz yüzünüzde gezsin diye istemenizin sebebi bu. Ekstra: - Vazopressinde bu duygu yanında saldırganlığı getiriyor. Yani sevdiğinizi koruma güdüsü - Kadında ise süt salgısı gibi şeylere sebep oluyor. Erkeklerde oksitosin arttığında memeden süt geliyor mesela. Gelelim zurnanın zırt dediği yere... Aşk bitiyor mu? Hem evet, hem hayır. Aslında bu anlattığım durumların bazıları sizin fizyolojik ve psikolojik sağlığınızı etkileme potansiyeli olan şeyler. Hoş olsa da, böyle uzun süre yaşanmaz yani. Bu nedenle olacak sanırım, zamanla değişiyor. Evet, sevgiye. O kişiyi beyninizde bir yere oturtuyor ve hayatınızın bir parçası yapıyorsunuz. Başaramayınca yahut cesaret edemeyince de, aşk bitti diyorlar. Bitsin. (bkz: başaramadık abi) İyi haber, insan bir kere aşık olmaz. Mümkün olduğu kadar kısa ve basit anlatmaya çalıştım lakin biraz uzun oldu, kusuruma bakmayın. Gidiyom ben. Yemeğim pişti. Fırında antep tava yaptım. Mis. Edit: İmla Edit 2: Bilimsellikten uzak, saçma anlatımı için >> (#3989501)
    24. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Cevabı hiçbir şiir de şarkıda veya roman da yok. Aşk hissettiğin, yaşadığındır. Deli gibi sevmenin ötesidir. Tek önemli şey vardır aşk bir kişiye özeldir dahası yok. Güncelleme, aşık olmayın!
    25. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Seni ararken her kız çocuğu gibi yanlış kapıları çalıp, eşiklerden geçip, o hanelerdeki bir kaç adamdan aşkın aslında ne olmadığını öğrendim. Ne olduğunu hala öğrenemedim ama..
    26. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      vollaa aaşkkk... ben hiç aşık olmamışam.. ne olduğunu tarif edemem ama kavuşulduğu zaman bittiğini düşündüğüm ve insanın hayatında bir kere yaşadığını söyleyebilirim.
    27. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hiç aşık olmadım ama okuduğum kitaplar, şiirler ve şarkılara göre benim aşk tanımım şu şekilde: Öyle bı insan ki karşıdaki sanki senin bunca yıl tanıdığın bebeklik haline bile tanık olduğun biri. Nefes alıyor gibi bir şey olmalı taktiksiz menfaatsiz ne olursa olsun olduğu gibi sevmek. Sevgiden kalbin patlayacak gibi olmalı ona bakınca böyle tirnaklara kadar sevgiyi aşkı hissetmeli diye düşünüyorum. Bulunur mu aşk bilinmez ama hâlâ umut var...
    28. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Baktığınızda saçmalıktan ibarettir. Düşünsenize bir insan gülümsüyor diye mutlu oluyorsunuz, uğruna ölümü kabulleniyorsunuz. Aşk zaaftır. Karşılık bulursa yeni bir yaşam verir bulamazsa işkencelerin en acı vericisidir. Aşk bir insana önce "keşke daha erken tanışsaydık" dedirtip sonrasındaysa "keşke hiç tanışmasaydık dedirtebilir. İşin özü aşk zaafların, işkencelerin, mutlulukların ve saçmalıkların en büyüğüdür.
    29. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bence içinde her duyguyu barındırabilir , bazen nefretle birleşir bazen tutkuyla ama en önemlisi kopamamaktır
    30. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Birsuru madde sayılabilir ama bence en önemlisi yanında kendin olabildigin ve hep yanında olsun istediğin biriyle yaşadığın durumdur. Bi karar alman gerekiyodur fikirlerini çok önemsersin sorarsın, iki şey arasında kararsız kalırsın sorarsın, zamanının çoğunu onunla geçirmek istersin ki bu insan hayatında en önemli şeylerden biridir çünkü geçen zamanın telafisi yoktur. Yani öyle çoğu insanın dediği gibi yanıp tutuşmak onsuz olamamak değil de aslında sadece sakin huzurlu ve birbirini mutlu ettiğin bi birlikteliktir
    31. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İki ucu vardır ve evet ikisi de bokludur.
      0Biz onu değnek olarak biliyorduk ya. ( şaşkınlıktan geberen emoji) - cilgin attnin hayaleti 25.04.2022 01:46:39 |#4361669
      3yanlış biliyosun kardeşm - ugultulukafa 25.04.2022 01:49:24 |#4361674
    32. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Ey dostlar işitin, aşk bir güneşe benzer. Aşkı olmayan gönül ise bir taş misalidir." Yunus Emre
    33. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aşk yoktur. Kendinizi kandırmayın.
    34. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ne değildir ki…
    35. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Her an onu düşünmek. Her saniye kokusunu hissetmeyi dilemektir. Sesini duymayınca gelen hüzündür.gördüğün her şeyde aklına gelmesidir. Sevdiği yemekten sevmediği çiçeğe. Alerjisi olan bir meyveden giyimine kadar gördüğün her şeyde onu bulmaktır. Zaten aşk dediğimiz şey de baktığımız her şeyde biraz onu görmek değil midir?
    36. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hoşuna giden anı çok güzel bulduğun yemeği komik bulduğun fıkrayı o da bilmeli diyerek paylaşıyorsan tebrikler aşıksın Çünkü ben ne zaman güzel bişey yesem eşime de ayırırım tatsın diye komik bulduğumu ona anlatırım sevdiğim bir yere onu da görsün diye götürürüm
    37. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Ben aşk nedir bilmem Eski kafalıyım Bir seni bilirim Bir de adın geçince sıkışan kalbimi...” Daha iyisi var mıdır? Sanmam.
    38. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aşk dediğin sevip de kavuşamamaktır yeğen
    39. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yıllarca gardını koruyup, bir insan evladına denk gelince aşkı ebesine kadar yaşıyorsunuz. Aşk yok diye bir şey yok.
    40. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Zehirli bir sarmaşıktır aşk. Anlayamazsınız uzaktan. Başta hoşunuza gider etrafınıza dolanması. Zamanla fark edersiniz size dokunduğu her yerden yavaş yavaş yok olduğunuzu. Acıtır, kanatır, geçti sanarsın ama çoğunlukla yanılırsın. Sonrası klinik. Nerden biliyorsun diye sormayın ..
    41. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Berscheid ve Hatfield aşkın fiziksel bir uyarı olduğunu ve bizim ona isim vermemiz gerektiğinde aşk dediğimizi öne sürüyor, bir tür hastalık gibi. Bacaklarımızın titremesi, kalbimizin durucak gibi olması gibi vücudumuzun verdiği tepkilere aşk diyoruz. Rubin ise üç çeşit aşk olduğunu savunuyor, ilki çoğu kişinin istediği romantik aşk, ikincisi bir tarafın daha çok sevmesiyle oluşan aşk ki tecrübeyle sabit en sonunda sevgiden çok sıkılıp terk ediyorlar, üçüncüsü ise çıkar ilişkidi olan aşk bir tarafın kullanıldığı ilişki türü bu da. İki ve üç çok benzer ki bana göre burada Rubin defalarca ilişki yaşayacağımızı ama onların hepsinin gerçek aşk olduğu anlamına gelmediğini vurguluyor. Flaubert ise aşkı “Merak. Birine karşı, ansızın, bir merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. Aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur.” Olarak tanımlar Aşkı cinsellik için ya da çıkar için kullanan insanlar maalesef çok ver birde buna kananlar var daha kötüsü kandırıldığını bile bile belki sever umuduyla kanmaya devam edenler var. İnsanlar sadece bir kez aşık olur bana göre bu tartışılmaz bir konu, bir kalp sadece bir kişiye yeter. Hayatımıza çok kişi girebilir ondan fazla ilişkimiz de olabilir ama bu aşık olduğumuz anlamına gelmez, sevgi ve aşk çok karıştırılıyor. Aşk kesinlikle karşılıklı bir eylemdir eğer ilişkinizde kullanılıyorsanız ya da sevgiliniz sevgisini hissettirmiyorsa, başka ilişkilere bakıp hep neden diyorsanız, sorunu kendinizde sanıyorsanız ve belki ifade edemiyor diye düşünüp kendinizi kandırıyorsanız emin olun bu aşk değil yakın zamanda terk edilirsiniz. Aşk çocuk oyuncağı kıvamına geldi artık, bazı insanlar yüzünden aşk karalandıkça karalanıyor. Aşk saf sevgi gerektirir, ilk önce çok seversin ve sonra buna aşk dersin. Aşk, gerçek sevgidir ve hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Biriyle ömür boyu el ele mutlu olmak istersiniz, sırf onsuz kalıp acı çekmemek için ondan önce ölmeyi dilersiniz. Yaşlanmak onunla beraber geçmişi hatırlayıp günlerinizi beraber son etmek istersiniz. Aşk bir insanı hayatın baharına kavuşturan şeydir. Sevmek çok değerli bir şey kendi adıma söylemem gerekirse güzel seven bir insanım lakin güzel seven bir insanı daha bulmak zor, sevmek güzel lakin sevilmek daha güzel bir şey. Aşk iki kişiliktir, aşık olunca zaten içinizden çıkar o sevgi ve var olur kendi başına.
    42. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yemektir
    43. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Birisinin sizin için hiçbir şey yapmasına gerek bile kalmadan sadece varoluşuyla sizi olduğunuzdan daha iyi yapıyor olması durumu. Bir ara konuşalım bunu. Tek cümleyle tam açıklayamadım şimdi. Her ne olursa olsun insan doğasının durmaksızın arayışında olduğu muhakkak deneyimlemeyi arzuladığı özel bir deneyim. Aşkı küçümseyen kim olursa olsun kendisine muhakkak saygım azalır zira dediğim gibi bu hissiyat hayatın merkezinde var olan ve sürekli kendisini arzulatan insan doğasına has bir tecrübe. Cinsellikle, maddiyatla, güzellikle, üreme ile ya da salt biyoloji yahut sosyolojiyle kolayca açıklanabilecek bir şey değil. İnsan doğasının en karmaşık duygularından bir tanesi. Çoğu zaman rasyonaliteden uzak olsa da en nihayetinde her şey aşktan, aşk ile ya da aşka rağmen.
    44. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      vücudundaki her beni bilmektir. her yara izinin hikâyesini defalarca dinlemektir. stresten yara yaptığı tırnaklarına merhem sürmektir. gamzesinden öpmektir. avuç içinizle gözyaşlarını silmektir. kirpiklerini okşamaktır. ve eğer yeterince şanslıysanız abisinin size yenge demesidir. (bkz: yengen sana kurban olsun)
      1Abisi enişte derse nolcak? - fakiir 16.11.2022 00:11:55 |#4481299
      0Bu arada mükemmel tasvir. - fakiir 16.11.2022 00:12:17 |#4481300
      1pipim olmadığı için bana yenge diyorlar genelde - dolaptaki canavar 16.11.2022 00:44:25 |#4481333
    45. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yukarıdaki entiriye zıtlık olsun diye asla değil ama bence aşk için birinin vücudunu bilmeye ihtiyaç yok. Birinin bedeninin gizli yerlerini bilmesek de ona aşık olabiliriz. Aşk ruh işi diye düşünüyorum. Bedenine aşık olunan kişi ile ruhuna aşık olunan kişi arasında bambaşka farklar vardır. Bedenini pek bilmeden aşık olmuşumdur çoğu zaman insanlara. Ben benim ruhumu okşayan insanlara aşık oluyorum. Varlığının hissi yetiyor. Sözleri, kelimeleri yetiyor. Aşık olduğum insanın bir kelimesini bile aklımda tutup mutlu olmak için sürekli onu kendine hatırlatan biriyim ben.
    46. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yukarıdaki arkadaşlara zıtlık olmasın ama sekstir.
      5Bu da haklı - fakiir 16.11.2022 00:14:33 |#4481303
    47. 14
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aşk mantığı kapatıp hissiyatı açmaktır. Olmazları oldurtandır. Değer vermek değeri hissetmektir. Konuşmadan anlamak, anlaşabilmektir. Kavgadır gürültüdür sessizliktir. Ağlamaktır, gülmektir. Sarılmaktır, uzaktan dokunmaktır. Saygı duymaktır güvenmektir.... Şu yukarda yazdıklarımın hepsi boş. Kendin olabilmek, onun da kendisi olmasına izin vermektir. Şu durumda birbirinizi severseniz. İşte karşılık beklenmeyen bu iki sevgiye aşk denir.
      1Bu da haklı. - tehfincanli 16.11.2022 00:28:15 |#4481312
    48. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      selamün aleyküm; (#4300458)
      0karması güzeldi bozmak istmedim. birde sekiz yıl sayıyla 8 nasıl ya - fak 16.11.2022 00:45:47 |#4481334
    49. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yukarıdaki arkadaşlara zıtlık olsun. Aşk bir boktur yemeyen yoktur.
    /